DİĞER
“26 Ocak 2023 tarihli Mesut Varlık yazısını okuduğumda, aslında nasıl da önyargılarımızın kurbanı olabileceğimizi fark ettim. Çünkü yazıda birtakım tuhaflıklar, beni rahatsız eden, kelimelerle tarif edemeyeceğim bir şeyler vardı, neydi bunlar? Fark edemedikçe yazıyı tekrar okudum, okudukça, hislerimde haklı olduğuma daha çok ikna oldum...”
“Hiçbir yönetmenin hiçbir yazardan 'alıntı' yapmak için izin almasına gerek yoktur. Aksini düşünelim; yazarların yazılarında filmlerden sahneleri anlattığı, alıntılar yaptığı örnekleri saymaya başlayalım mı? 'Benim filmimden bahsedişinden hoşlanmadım' diye yönetmenler yazarlara, 'Bu oyunda tablomla dalga geçiliyor' diye ressamlar tiyatroculara... dava açmaya başlasa?”
"Bu topraklarda hâlâ ailenin kutsal olduğuna dair güçlü, yıkılmaz, adeta tabu olan bir inanç mevcut. Gelenek, görenek, töre, din, siyaset bağlamında aile dokunulmaz statüsünü hâlâ koruyor. İktidar her devir aileye sırtını yaslıyor. Oysa aile karmaşık, çapraşık ve ölümcül bir hikâye benim için."
"Uçurumu, uçsuz bucaksız sonsuz karanlık anlamında gibi düşünebiliriz. Bireyin ruhunun görünmeyen koyu yanları ve gölgeleri. Uçurumu seçmek, bu karanlığı tercih etmek aslında. Yerleşmek de bu karanlığı mesken bellemek anlamında görülebilir. Başlıkta kullanılan uçuruma yerleşme hali bu durumu salt ifade ediyor: Tarafsız ve yargılamayan bir dil söz konusu."
"Evet, bu kitap için bir üslup geliştirdim. Bağımsız müziğin göreliğini anlatabilmek için böyle bir yönteme ihtiyaç duydum. Eğer caz tarihi ya da ’90’ların punk’ını yazacak olsam böyle bir üslup kullanacağımı hiç zannetmiyorum."
Jak Şalom: Filmleri evlerimizde pizza yiyerek izlediğimiz zaman, kamusal alanı boşaltmış oluruz. Peki, bu neye yarar? Bu, bütün dünyada iktidarların işine yarar
Claudio Morandini: Günümüzdeki edebî eserlerde doğanın gizli, korkutucu, anlaşılmaz taraflarının ihmal edildiğine inanıyorum
Mahir Ünsal Eriş: Çünkü ben biraz eski bir insanım. Eskiye, gücünü ve etkisini kaybetmeden eskimişe karşı önüne geçemediğim bir ilgim oldu her zaman
Onat Kutlar'ı bizden ayıran ve gittikçe daha da vahşileşen teröre ve katliamlara inat, yeter ki perdesi kararmasın diye...
Köklerinden koparılmış olmanın ruhta açtığı yarığı yamamak, kendi yazgısına katlanabilmek için binlerce yazgı kurgulaması, hikâye anlatması gerekecekti Joseph Roth’un...
1950’de başlayan yeni bir öykü tarzında öncülerden, denemede özgünlerden, sinemada edebiyatçı kuşaktan, şiirde yetkin şairlerden... Ölümünün 22. yılında Onat Kutlar'ı şiiriyle anıyoruz...
Esmer Yakalılar kitabının yazarı Polat S. Alpman: Kürtlerin bir taraftan normalleşme, bir taraftan da toplumsal alanlara entegre olma istekleri var...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.